بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

ٱلَّذِينَ إِذَا ٱكۡتَالُواْ عَلَى ٱلنَّاسِ يَسۡتَوۡفُونَ ٢

Ki onlar insanlardan ölçekle aldıkları zaman (haklarını) tastamam alanlar,

– Hasan Basri Çantay

وَإِذَا كَالُوهُمۡ أَو وَّزَنُوهُمۡ يُخۡسِرُونَ ٣

Onlara (insanlara) ölçekle, yahud tartı ile verdikleri zaman ise eksilenlerdir.

– Hasan Basri Çantay

أَلَا يَظُنُّ أُوْلَٰٓئِكَ أَنَّهُم مَّبۡعُوثُونَ ٤

Saahiden onlar (öldükden sonra) diriltileceklerini sanmıyor (lar) mı,

– Hasan Basri Çantay

لِيَوۡمٍ عَظِيمٖ ٥

Büyük bir günde,

– Hasan Basri Çantay

يَوۡمَ يَقُومُ ٱلنَّاسُ لِرَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ٦

Aalemlerin Rabbi (olan Allahın hükmü) için insanların (kabirlerinden) kalkacağı günde?

– Hasan Basri Çantay

كـَلَّآ إِنَّ كِتَٰبَ ٱلۡفُجَّارِ لَفِي سِجِّينٖ ٧

Sakın (hîleye sapmayın. Âhiret hisâbını unutmayın). Çünkü kötülerin kitabı muhakkak ki «Siccîn» dedir.

– Hasan Basri Çantay

وَمَآ أَدۡرَىٰكَ مَا سِجِّينٞ ٨

Sicciînin ne olduğunu sana hangi şey bildirdi?

– Hasan Basri Çantay

كِتَٰبٞ مَّرۡقُومٞ ٩

(O) yazılmış bir kitabdır.

– Hasan Basri Çantay

وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ ١٠

Yalan sayanların o gün vay haaline!

– Hasan Basri Çantay

ٱلَّذِينَ يُكَذِّبُونَ بِيَوۡمِ ٱلدِّينِ ١١

ki onlar, o dîn gününü yalan saymakda olanlardır.

– Hasan Basri Çantay

وَمَا يُكَذِّبُ بِهِۦٓ إِلَّا كُلُّ مُعۡتَدٍ أَثِيمٍ ١٢

Halbuki onu haddi aşkın ve taşkın, günâha düşkün olan her kişiden başkası yalan saymaz.

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu